"Asr'a andolsun insanlık hüsrandadır, birbirlerine hakkı-gerçeği ve sabrı tavsiye edenler hariç." (Kur'an – Asr Sûresi)
Bu düz dünya takıntısı bir akıl tutulması ve
müslümanlar ve tüm insanlık için zaman kaybından başka birşey olamaz.
İstanbul’da gece olurken Amerika’da sabah olmasını
nasıl açıklıyorsunuz en basit örnek? Neden diğer gezegenler yıldızlar uydular
küredir peki?
"Yeryüzünü yayması Allah’ın kudretindendir"
Ve kıtalar birbirinden uzaklaşmaktadır, yani
yayılmaktadır. Küre haldeki dünyada yeryüzünün yayılması da Allah’ın
kudretindedir. Yaymak illa düz zeminde olacak diye bir mantık
dayatılamaz. Okyanusların küre dünya üzerinde kalması da yerçekimi ile
olabilmektedir.
Ay ve diğer tüm seyyareler / gezegenler kendi ve dahil
oldukları yıldızların yerçekimi ile hareket etmekte ve mesafelerini
korumaktadır.
Muhalif olacağım diye Allah'ın apaçık ayetlerinden
uzay ve yıldızların, gezegenlerin apaçık küre şekillerine veya yerçekimine
muhalif olmak ciddiyetten uzaklaşmaktır.
Yerçekimi olmasa ve bu etkisi ile havayı aşağıda tutup
yere yakın kalmasını sağlamasa Everest gibi dağlara tırmananlar neden oksijen /
hava desteğine ihtiyaç duysun.
Bu bakış açısı hastalıklıdır. Dünya düz / tepsi
şeklinde olması iddiası zır cehalettir. Bunun evrimle masonik kültür
dayatmasıyla ilgisi yoktur. Hatta masonik kültür dayatmasının ta kendisidir.
Yerçekimi Allah’ın nimetidir. Küre dünya da hakeza
öyledir. Ve masonik-pagan sistem bu apaçık gerçeği örtemeyeceğini bildiğinden inkâr
edememektedir.
Peki 1 yıl-sene nasıl gerçekleşebiliyor,
Gece ve gündüz nasıl gerçekleşebiliyor.
En bariz ve reddedilemez örnek ay tutulmasını nasıl
açıklayacaksınız ki?
Dünyamız, ay ve güneşin arasında kalıyor ve dünyanın
gölgesi ayı kapatıyor güpegündüz. Bu tepsi-düz dünyaya uyması imkânsız bir
örnek.
Kutuplarda gece ve gündüz 6 ay kadar sürmektedir. Bunun küre dünyadan başka hiçbir şeyle ifadesi, meydana
gelmesi mümkün değildir.
Cenâb-ı Allah dünyanın tam merkezî hattını güneşle
karşı karşıya yerleştirmemiş ve dünyamızı 23 derece açı ile müsaade etmiştir ki
bu durumda kutuplarda dahi güneş almayan yer kalmamakta kutuplarda bile
yaz-kış nimetleri gerçekleşmektedir.
Kaldı ki "yörüngelerinde akar durur" diyor
Rabbimiz ve bunun neticesi eliptik yörüngelerden dolayı dünya ve güneş veya
diğer seyyareler / gezegenler dönem dönem birbirine yaklaşır veya uzaklaşırlar.
Denizlerdeki gelgitleri neyle açıklayacağız. Güneş ve dünyanın mesafeleri
kısaldığında sahillerde sular yükselmekte veya yerine gitmekte tabi Ekvator
kuşağı ağırlıkla. Bu güneşin ve ayın dünya üzerindeki çekiminin etkisidir.
Dünyanın tepsi şeklinde olduğu ve etrafının buzullarla
çevrili olduğu garabeti ise acınası bir durum. Adamlar her iki kutbun (grönland
- kuzey kutbu ve antarktika - güney kutbu) detaylı haritalarını bile
çıkartmışlar her ayrıntıya / bölgesine krallarının isimlerini vermişler
biz daha dünya düz mü diye tartışıyoruz. Kahredici bir durum. Bu pis oyunun aktörleri
kesinlikle güdümlüdür hiç şüphem yok.
![]() |
Düz dünya animasyonu |
Yukarıdaki animasyon video tam bir fiyasko. Güneş el
feneri değildir ki düzlemde sadece belirli alanı aydınlatsın!
Güneş yuvarlaktır ve görülebildiği her yere ışığını ulaştırır. Dünyanın bir yüzü karanlıktayken, diğer yüzü güneşe dönüktür ve aydınlıktır gündüzdür yani.
Peki bu düzdünya durumunda ayın evreleri nasıl oluşacaktır, hilal ve yarım ay gibi?
Düz dünya iddiasının tespit ve ispatı olmadığı halde îmâni
bir konu haline getirilmesi ortaçağ kilisesi kafasından veya işit mentalitesinden
farkı yoktur.
Allah bu acziyetten uzaktır. Güneş sistemini en doğru
şekilde insanlığa öğreten İslam âlimleri de bu karanlıktan uzaktır.
Dikkat ve bilincimizi küresel pagan güçlerin
planlarına ve üzerimize açtıkları gizli cephelerine vermemiz
gerekirken ispat edilmiş konuları tartışmaya açarsak ve her duyduğumuza
şüpheyle yaklaşırsak toplum olarak gücümüzü kaybederiz.
Oldukça spekülatif bir sorudur "küre dünyada
kıbleyi nasıl bulacaksınız" sorusu. Önemli olan yönündür. Bu kadar basit.
Her konum için koordinat var.
Kendi konumunu görür ve hesâbedersin ve hedef konum
Kâbe'ye yönelirsin bu çok basit.
Ülke olarak kuzey yarımküredeyiz ve Kâbe bizim
güneyimizde kalıyor. Türkiye'nin neresinden yönelirsen
yönel Kâbe ortalama güney / güneydoğumuzdadır.
Güneşin doğduğu noktayı solunuza alın, açın
kollarınızı sağa-sola, sol kol doğuya, sağ kol batıya açılıyken serin
seccadenizi. Ha tam net olarak isterseniz de detaylı hesaplayabilirsiniz. Nice eski cami duvarlarında kıble çubukları vardır ve kıble saati işaretlidir. Çubuğun gölgesi
işaretli noktaya geldiğinde bulunduğunuz coğrafya için tam Kâbe yönü o
çizgidir.
Kaldı ki onlarca İslam alimi dünyanın merkezi ve esas alınması gereken saat ölçeğinin Mekke olması gerektiği konusunu çalışmaktalar, iddiaları dünyanın düz olması değil, Mekke’nin Kâbe’nin dünyanın merkezi olarak esas alınması çabasıdır. Asıl buna destek vermeliyiz.
Dünya küredir ve uzaydaki diğer gezegenler gibi güneş
etrafında dönmektedir bu dönme neticesi dünyaca bilinen
ve inkâr edilemeyen Müslüman astronomlar yüzlerce yıl önce takvim hesaplamalarını yapmışlar Ramazan ayı için iftar sahur tüm namaz vakitlerini ve
senenin bayram günlerini ay takvimine göre ve güneş takvimine göre
hesaplamışlardır.
Allah’ın ayetleri bir inat ve kör muhalif görüşe
malzeme yapılmamalıdır, -şahsi kanaatim- düz dünyacılar büyük ihtimal
fonlanmaktadırlar. Çünkü düz dünya fikri Kur'ân'a terstir. Uzayı inkâr ederek
yıldızları inkâr ederek ve her yıldız gibi bir yıldız olan Güneşin etrafındaki
gezegenleri ve onların tıpkı dünyanın uydusu ay gibi uyduları olduğunu inkâr
ederek insanları kendinize güldürürsünüz.
“Ey cin ve insanlar! Eğer göklerin ve yerin
çevrelerinden çıkıp gitmeğe gücünüz yeterse hemen çıkıp gidiniz. Halbuki, bir
kuvvet olmadıkça siz çıkıp gidemezsiniz.” (55 - Rahmân Sûresi 33. Ayet)
Bu ayetten anlaşılması gereken gökyüzünün aşılmaz
olduğu değil “Allah’ın izni olmadıkça uzaya çıkamazsınız” anlamıdır. Uzaya
çıkarsanız da ancak Allah’ın bir izni ve yardımı ile çıkabilirsiniz manası olan
ayeti kesinlikle uzaya çıkılamaz gökyüzü kapalı bir kubbedir manası
çıkartılması bir kasıttan başka bir şey olamaz.
İnsanlar birkaç yıl içinde Mars gezegenine gidecekler
ve en son 2020’de Çin bir robotik örnek toplama aracını aya indirdi. Hatta
ay'dan örnekler toplayıp dünyaya geri döndü.
Tüm bunlara gözümüzü kapayıp “hayır aslında bunlar
olmadı, bunlara inananlar Nasa’nın masallarına inanıyor ve kafir oldular” demek
ne derece insaflıdır?
Konu olan ayetin İlyas Yorulmaz meali ise şöyledir:
“Ey tanınan ve tanınmayan topluluklar! Eğer gücünüz
yeterse, göklerin ve yeryüzünün derinliklerine inmeye çalışın ve inin. Ancak
size güçlü bir yardımcı (konuyu bilen rehber veya alet) olmadan asla inemezsiniz.”
(Rahmân 33)
Bazıları "atmosfer dışına çıkılmaz ki ay’a
gitsinler" diyor, tepsi dünya inananları dünyayı resmederken ay ve güneşi
atmosferin içinde gösteriyorlar; bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? Madem ay
atmosferin içinde neden ay'a gidilmesin ki? Sadece şu soruya cevap versinler yeter.